SAYI :
TARİH : 22.03.2024
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), ikisi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında; biri ise AİHS’in kapsamı dışında düzenlenen üç tür danışma görüşü verme yetkisi bulunmaktadır. AİHM’in AİHS kapsamında düzenlenen danışma görüşü verme yetkilerinden biri, AİHS’in 16 numaralı ek protokolünde düzenlenirken; diğeri, 47 vd. maddelerinde, doğrudan Sözleşme metninde düzenlenmiştir. AİHM’in AİHS kapsamı dışındaki danışma görüşü verme yetkisi ise “Oviedo Sözleşmesi” olarak da bilinen, “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi”nin 29. maddesinde düzenlenmiştir. AİHS’in son ek protokolü olan 16 numaralı ek protokolün imzaya açılmasıyla birlikte AİHM’in danışma görüşü verme yetkisi, Türk öğretisinin dikkatini çekmiş ancak konuya ilişkin çalışmaların hepsi 16 numaralı ek protokol ile sınırlı kalmıştır. Uzun geçmişine rağmen AİHS 47. madde kapsamında düzenlenen danışma görüşü verme yetkisine yönelik incelemelerin ise oldukça sınırlı kaldığı gözlemlenmiştir. Aynı durum Oviedo Sözleşmesi’nin 29. maddesinde düzenlenen danışma görüşü verme yetkisi açısından da geçerlidir. Söz konusu yetkinin kapsam ve usulünü -kıyasen- AİHS’in 47. maddesini ve ilgili İçtüzük kurallarını uygulayarak belirleyen AİHM, karşı oyunda bu yöntemin uygulanmasına yönelik eleştirilerin yer aldığı 2021 tarihli ilk ve tek kararında, mevcut istem hakkında görüş verme yetkisine sahip olmadığı yönünde karar vermiştir. Karar, AİHM’e AİHS dışında başka bir sözleşme ile yargılama yetkisi tanınıp tanınamayacağı yönündeki tartışmaları içermesi yönüyle de dikkate değerdir. Çalışmada, oldukça dar kapsamlı nitelikteki söz konusu danışma görüşü verme yetkileri, şimdiye değin verilen görüşler eşliğinde amaç, kapsam ve usul yönünden bütüncül bir yaklaşımla incelenecektir.
Yazarlar : Hikmet Berk Turhan
Sayfa No :
Anahtar Kelimeler : Danışma Görüşü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 47. Madde, Oviedo Sözleşmesi 29. Madde
İnsan hakları, yaygın kullanımı ve akademik çalışmalardaki popülaritesine karşın görece yeni bir kavramdır. Bu kavramı anlayabilmek için ise her şeyden önce hak kavramını incelemek gerekir. Hak kavramının bize sunduğu muhteva, doğal haklar için tekrarlana gelen “dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez” niteliği açıklamaktadır. Bu bağlamda etimolojik köken üzerinden sahip olduğumuz kavrayışla doğal hukuk doğru bir temelde ele alınabilecektir. Böylece insan haklarının günümüzde ifade ettiği anlam ve kapsama nasıl kavuştuğu aydınlatılabilecektir. Zira insan hakları, kendinden önceki hak anlayışlarından bağımsız bir şekilde ortaya çıkmış değildir. Bilakis tarihi süreç içerisinde hak kavramının geçirdiği değişim sonucunda doğmuştur. Bu minvalde doğal hak ile insan hakları arasında görünmez kılınan o efsunlu bağ önem arz etmektedir. Dolayısıyla çalışmada doğal hak anlayışı başlangıç noktası olarak belirlenmiştir. Nitekim doğal hakkın nihai olarak insan hakları vücudunda enkarne edildiği görülecektir.
Yazarlar : Firuze Yiğit
Sayfa No :
Anahtar Kelimeler : İnsan hakları, Doğal Hak, Sekülerizm, Pozitivizm, Aydınlanma
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer bakımından uygulamaya ilişkin iki düzenleme bulunmaktadır. Konuyla ilgili genel düzenleme 1. maddede yer almaktadır. “Sömürge kaydı” olarak da bilinen 56. Madde ise taraf devletlerin uluslararası ilişkilerinden sorumlu oldukları ülkelere ilişkin olan düzenlemedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1. madde çerçevesinde Sözleşme’nin ülke dışı uygulanmasını kabul etmektedir. Buna karşın 56. madde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından, taraf devletlerin uluslararası ilişkilerinden sorumlu oldukları ülkeleri Sözleşme koruması dışında bırakacak şekilde yorumlanmaktadır. Adil olmadığı Mahkeme tarafından da kabul edilen bu durum Mahkemenin 1. madde ve ülke dışı uygulamaya ilişkin bakış açısıyla uyum göstermemekte, sömürgecilik döneminin siyasi ve hukuki kalıntılarını günümüze taşımaktadır.
Yazarlar : Damla Akkaya
Sayfa No :
Anahtar Kelimeler : yetki, ülke dışı uygulama, sömürge kaydı, etkin kontrol, yer bakımından uygulama